Alfamentor Danışmanlık ne iş yapar?
Günlük yaşamın stresi ve gürültüsü arasında bazen kendimiz ve ilişkimiz hakkında kaygılara kapılabiliriz. Bazen de İşyerimiz ya da kök ailemizdeki sorunlar ilişkimize yansıyor olabilir. Hatta bunlardan daha fazlası bile olabilir. Hiçbir şey çözümsüz değildir. Yeter ki kendimize, ilişkimize ve de yaşama kıymet verelim. Geri kalan her şey için Alfamentor Danışmanlık burada.

Alfamentor Danışmanlık
Ben, Uzman Aile Danışmanı Kadir Horzum, Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümü mezunu olup halen İstanbul Aydın Üniversitesi “Aile Danışmanlığı” bölümünde yüksek lisans eğitimine devam etmekteyim. Üç yıldır Aile Danışmanlığı ve Yaşam Koçluğu yapmaktayım.
Aile Danışmanlığı sürecinde eklektik bir sistem kullanıyorum. Tüm terapi yöntemlerinden size en uygun olan uygulamaları tespit ederek ilişkinizdeki sorunları çözmenize yardım ediyorum. Kurduğumuz danışan-danışman ilişkisi samimi ve dostane bir havada tam gizlilik esaslarına göre oluyor.
Yaşam Koçluğu sürecinde ise sizin göremediğiniz ya da görüp fark edemediğiniz güçlü yanlarınızı ortaya çıkarmanıza yardımcı oluyorum. Böylece potansiyelinizin farkına varıyor; başınıza gelen tüm sorunların üstesinden tek başınıza gelebiliyorsunuz. Kozadan kelebeğe dediğim bu sürecin sonunda bir kelebek kadar güzel bir kartal kadar güçlü olarak yolunuza devam ediyorsunuz.
Aile Danışmanlığı Sürecinin Temel Dinamikleri, Aile danışmanlığı süreci, sanılanın aksine aileyi “sorunsuz” ve kusursuz bir yapıya dönüştürmeyi hedeflemez; amaç aileyi işlevsel hale getirmektir. Çünkü sağlıklı ailelerin sağlıksız ailelerden daha az problem yaşamadığı, aralarındaki tek farkın problemleriyle başarılı bir şekilde başa çıkabilmeleri olduğu bilinmektedir. Süreç genellikle ilişkideki duygusal eksikliği hisseden tarafın girişimiyle başlar. İstatistiklere göre konuyu danışmana getirenler %80 oranında kadınlardır; zira erkekler genellikle evde kavga yoksa ve cinsel hayat yolundaysa bir sorun olmadığını düşünme eğilimindedir. Alfamentor Danışmanlık olarak, Danışmanlık sürecinde ilk adım, çatışmanın ilişkilerin kaçınılmaz bir parçası olduğunu kabul etmektir. Araştırmalar, mutlu çiftlerin dahi yaşadığı çatışmaların %69’unun aslında hiç çözümlenmediğini göstermektedir. Bu nedenle terapide amaç çatışmayı yok etmek değil, çiftlerin “diyalog” kurma becerisini geliştirerek bu süreci yara almadan yönetmelerini sağlamaktır. Değerlendirme aşamasında, ailenin “iç içe geçmiş” (aşırı müdahaleci) veya “kopuk” (duygusal bağların zayıf olduğu) sağlıksız uçlarda olup olmadığına bakılır. Sağlıklı bir yapıya geçiş için dört temel alana odaklanılır: Eşler arasındaki arkadaşlık ve yakınlığı artırmak. Tartışmaları yapıcı bir biçimde sürdürebilmek. Birlikte ortak bir “anlam” ve “amaç” geliştirmek. Sağlıklı bir cinsel hayatı tesis etmek. Sonuç olarak danışmanlık süreci; katı kurallara sahip, değişime kapalı ve suçlayıcı bir yapıdan; krizlerle baş edebilen, duyguların açıkça konuşulduğu, esnek ve takdir dolu bir aile yapısına geçiş yolculuğudur.